4 Ekim 2018 Perşembe

İşverenin kreş açmaması haklı fesih sebebi mi?

Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre işverenler bu yükümlülüklerini, sahip olunan kreşlerden hizmet satın alabilmek ya da diğer işverenlerle ortak kreş açmak amacıyla de yerine getirebilirler. Kadınların yaşı ya da evli olup olmadıkları mühim değil. Çocuğunun annesi ölmüş ya da velayeti babaya verilmiş erkek çalışanlar da 150 şahıs hesabında öneme alınıyor.  Çalışanların 0-6 yaşındaki çocuklarının bırakılması, bakımı ve çocuklarını emzirmeleri için, çalışma yerlerinden ayrı bir mekânda kreş açılması gerekiyor. Kreş işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlü.  Birden çok işveren, ortaklaşa kreş açabilecekleri gibi, bu yükümlülüklerini, kamu kurumlarınca yetkilendirilmiş yurtlarla yapacakları anlaşmalarla da yerine getirebilirler.  Kreş açma yükümlülüğünün belirlenmesinde işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içersinde tespit edilen bütün işyerlerindeki kadın çalışanların toplam adedi öneme alınıyor. Mesela bir market zincirinin kentin değişik semtlerindeki mağazalarında çalışan toplam kadın adedi 150’yi aşıyorsa, kreş açma zorunluluğu meydana çıkıyor.   İşverenlerin, 100-150 arasında kadın çalışan olan işyerlerinde ise çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre mesafede emzirme odası kurması zorunlu.  Emzirme odalarından 0-1 yaşındaki, kreşlerden ise ilkokula kaydı yapılmayan 66 aylığa kadar çocuklar alınıyor. Emzirme odalarının ve kreşlerin hedefi dışında kullanılması yasak. Çalışanlar çocuklarını oda ve kreşlere işbaşı yapmadan evvel bırakıp, işin bitiminde alabilir.  Oda ve kreşlerde çocukların gereksinimlerine göre lüzumlu besinler, kahvaltıları ve yemekleri verilmek zorunda. Çocuklara ayrıca, günde 250’şer gram süt ya da yoğurt verilmesi gerekiyor.
 KREŞ DESTEĞİ SAĞLANIYOR 
Gelir Vergisi Kanunu’nda, işverenlerce kadın çalışanlara kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek amacıyla sağlanan menfaatler gelir vergisinden muaf tutuluyor. İşveren direkt olarak kendisi kreş kurarsa, bütün gider vergiden muaf tutuluyor.  İşverenlerce bu hizmetlerin direkt olarak verilmeyip, sahip olunan kreşlerden hizmet satın alınması halinde ise her bir çocuk amacıyla aylık olarak, brüt asgari ücretin yarısı seviyesine kadar harcamalar gelir vergisi matrahından düşülüyor. Buna göre, 2018 senesi amacıyla bin 15 liraya kadar olan kreş giderleri vergi matrahından indiriliyor. Bu durumda, en düşük yüzde 15 vergi dilimi üzerinden 152 lira tutarında vergi indirimi sağlanıyor.  Daha evvel vergi matrahından indirilen tutar asgari ücretin yüzde 15’i (304 TL) düzeyinde bulunuyordu. Mayıs ayında çıkartılan bakanlar kurulu kararı ile bu miktar yüzde 50’ye (bin 15 TL) çıkartıldı.
 İŞ AKDİNİ FESHETME HAKKI DOĞUYOR
 Bir okurumuz, eşinin, 150’den çok kadın personelin varolduğu bir işyerinde çalıştığını fakat yazılı talebine karşın işverenin kreş açma ya da hizmet alma yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirtti. Okurumuz, bu halde eşinin iş akdini feshetmesi halinde kıdem tazminatı alıp alamayacağını sordu.  Kreş yükümlülüğüne uymayan işverenlere nasıl bir yaptırım uygulanacağı, İş Sihhati ve Güvenliği Kanunu ile düzenleniyor. Buna göre, kreş açma ya da kreş hizmeti alma yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlere para cezası uygulanıyor. Ceza tutarı işçi sayısına ve işyerinin tehlike sınıfına göre aylık bin 545 lira ile 4 bin 635 lira arasında değişiyor.  İşçinin hangi halde iş akdini haklı olarak feshedebileceği ise 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde düzenleniyor. Bu maddede kreş yükümlülüğü haklı fesih nedenleri arasında sayılmıyor. Ancak, “İşveren doğrulusunda işçinin ücreti yasa hükümleri ya da sözleşme şartlarına makul olarak hesap edilmez ya da ödenmezse”, işçiye iş akdini feshetme hakkı doğuyor.  Kreş yardımı da bir anlamda, 0-6 yaş arasında çocuğu tespit edilen kadın çalışanlara verilen ücret niteliğinde. Gelir Vergisi Kanunu’nun konuyla alakalı 23. maddesi, hangi ücretlerde vergi istisnası uygulanacağını düzenliyor. Yasanın birinci fıkrasında, “Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir” denilerek, istisna kapsamındaki ücretler sayılıyor. Gelir Vergisi Kanunu’nda ayrıca, kreş desteğinin işçiye nakit olarak ödenmesi halinde bunun ücret gibi vergilendirileceği de öngörülüyor.  İşvereninden, yasanın öngördüğü kreş desteğini alamayan çalışanın ücretini eksik aldığı öneme alınırsa, işçi yönünden iş akdini haklı fesih nedeni doğar. Bu halde çalışan kıdem tazminatını alarak iş akdini sonlandırabilir. 

18 Şubat 2014 Salı

Daha önce memuriyeti olanların yurt dışı borçlanması

Daha önce memuriyeti olanların yurt dışı borçlanması
Yurtdışına gitmeden önce Türkiye'de son defa devlet memuru statüsünde çalıştım. Yurtdışında geçen sürelerimi borçlanmak istiyorum. Ödeyeceğim borç miktarı nasıl belirlenecek?
Türkiye'de son defa devlet memuru statüsünde çalışması bulunanların 08/05/2008 tarihinden önce veya sonra yurtdışında geçen süreleri bulanların borçlanma miktarlarının hesabında, 2008 yılı Ekim ayı başından önce veya sonra ilk defa devlet memuriyetine başlayanlar yönünden farklılık göstermektedir.
Buna göre, devlet memurluğuna;
- 2008 yılı Ekim ayı başından önce başlaması nedeniyle 5434 sayılı Kanuna tabi iştirakçi olanların borçlanma tutarı ilgililerin Türkiye'den ayrılmadan önce Sandığa tabi hizmetlerinden en son bıraktıkları derece ve kademelerine yurtdışında geçirdikleri ve borçlanmak istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının başvuru tarihinde yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak, yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranlarına göre,

- 2008 yılı Ekim ayı başından sonra başlaması nedeniyle 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci maddesinin (c) bendi kapsamında sigortalı olanların borçlanma miktarı, başvuru tarihinde geçerli olan günlük prime esas kazancın alt ve üst sınırları arasında kalmak kaydıyla ilgili tarafından seçilen kazancın yüzde 32'sinin borçlanılmak istenen gün sayısı ile çarpımı sonunda,hesaplanır.

Yabancı uyruklu eşlerin sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 3 üncü maddesinin (10) numaralı alt bendinde genel sağlık sigortalısının Bakmakla yükümlü olduğu kişiler sayılmıştır.: 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı alt bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkralarının dışında kalan genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan;
a) Eşini,
b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarını,
c) Geçiminin genel sağlık sigortalısı tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen kriterlere göre tespit edilen ana ve babasını, (1) ifade etmektedir denilmiştir.
Bu nedenledir ki vatandaşlarımızın yabancı uyruklu kişilerle evlenmeleri halinde ve yukarıda sayılan istisnalar dışındaki (çırakların, 60/c-1 yani eski adıyla yeşil kartlıların vatansız ve sığınmacıların, sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu kanununa göre koruma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden faydalanan genel sağlık sigortalılarının kanun gereği bakmakla yükümlüleri olmadığından eş ve çocukları sağlık yardımlarından faydalanmamaktadırlar.) kapsamlarda sağlık yardımlarından kendileri nasıl faydalanırlarsa genel sağlık sigortalılarının yabancı uyruklu eşleri de aynı şekilde sağlık yardımlarından faydalanmaktadırlar.
Vatandaşlarımız yukarıda sayılan istisnalar dışında bir kapsamda genel sağlık sigortalısı ise (SSK,(4/a) Bağkur,(4/b) Emekli Sandığı,(4/c) emekli vb.) ve sağlık yardımlarından yararlanma hakkını elde ettiyse, yabancı uyruklu eşlerde sağlık yardımlarından yararlanma hakkına sahiptirler. Yabancı uyruklu eşlerin genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlüsü olarak sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri için SosyalGüvenlik İl Müdürlüklerine veya Sosyal Güvenlik Merkezlerine müracaat ederek ikamet teskerelerini, yabancı ülke sağlık yardımlarından yararlanmadıklarını belirtir bir taahhütte bulunmaları ve yabancı uyruklular için verilen TC kimlik numaralarını bildirmeleri halinde sağlık yardımlarından faydalanmaları mümkün olmaktadır.
Çünkü, 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinde kişinin genel sağlık sigortası kapsamında olması için ikametgahının Türkiye’de bulunması şartı yer almaktadır. Haliyle yabancı uyruklu eşin sağlık yardımlarından faydalanması için ikamet tezkeresinin olması gerekmektedir.
İstisnalar:
5510 sayılı kanunun 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan; Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar, bu kapsamda genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilirler ve sağlık yardımlarından faydalanırlar.
Ancak, vatandaşlarımızın yabancı uyruklu eşlerinin bu kapsamda genel sağlık sigortalısı olmaları mümkün olmamaktadır. Bu kapsam ise 1/1/2012 öncesi yeşil kartlı olarak sağlık yardımından faydalanan kişiler olup, 1/1/2012 sonrasında ise 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan kişilerdir.
Yani Türk vatandaşı bir kişi herhangi bir kapsamda yani 4/a, 4/b veya diğer kapsamlarda bir genel sağlık sigortalılığı yok ise ve sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına giderek gelir testi yaptırmış ve gelir testi sonucu Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi (eski adıyla yeşilkartlı) kapsamında genel sağlık sigortalısı olması halinde yabancı uyruklu eşin bu kapsamda genel sağlık sigortalısı olarak sağlık yardımlarından yararlanması mümkün olmamaktadır. Yani yabancı uyruklu vatandaşlar 60/c-1 (yeşil kart) kapsamında sağlık yardımlarından yararlandırılmamaktadırlar.
Bize gelen soruda vatandaşımız yabancı uyruklu bir eşi olduğunu ve yeşil kart kapsamında sağlık yardımlarından yararlandığını ancak eşinin yararlanmasına Sosyal Güvenlik Kurumunun izin vermediğini ifade etmektedir. Bizce de Kurum yetkilileri yasal çerçevede konuyu değerlendirmişler ve doğru bir karara varmışlardır. Maalesef yabancı uyruklu eşiniz 60/c-1 kapsamında genel sağlık sigortalısı olamamaktadır.
Bu durumda eşinizin ya 5510 sayılı Kanunun 60/d bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olması gerekir yada sizin 60/c-1 kapsamı dışında bir kapsamda genel sağlık sigortalısı olmanız ve eşinizin de sizin bakmakla yükümlünüz olarak sağlık yardımlarından yararlanması mümkün olacaktır.

12 Kasım 2013 Salı

Mavi Kartlılar Kütüğünde Kimlik Numarası

Mavi Kartlılar Kütüğüne kaydolanların en çok merak ettiği konulardan biri kimlik numaralarının değişip değişmeyeceğidir.

Mavi kartlılar kütüğüne kaydolunca kimlik numarası değişir mi? sorusunun yanıtını bu yazımızda okuyabilirsiniz.

Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerin kayıtları, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası değiştirilmeksizin Mavi Kartlılar Kütüğüne taşınmaktadır.

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesinde belirtilen Mavi Kartlılar Kütüğünde kayıtlı kişinin Türk vatandaşı olmayan alt soyları, başvurmaları halinde Mavi Kartlılar Kütüğüne kaydedilir ve bu kişilere yabancılar kimlik numarası verilir.

8 Mart 2013 Cuma

Malülen Emeklilik


Avrupa’da yaşayıp da malulen emekli olan Türkler, Türkiye’den de nasıl emekli olabilir, şartları nelerdir, aylık hangi koşullarda bağlanır. İşte Avrupa’da yaşayan malulen emekli Türklerin, Türkiye’de de emekli olabilmenin yolu malülen emeklilik
Fransa, Hollanda, İsviçre, Danimarka dışındaki ülkelerde çalışan Avrupalı Türklerin ülkemizde çalışması varsa ve bulunduğu ülkede malulen emekli olmuşlarsa maluliyet sigortası uygulaması iki taraf ülkeyi de bağladığından mutlaka durumunuzla ilgili gelen raporlar incelenip aşağıda belirtilen koşullar mevcut ise sizlere aylık bağlanır. Dolayısıyla hem ikamet ettiğiniz ülkeden hem de ülkemizden maaş alma hakkına sahip olursunuz.  İşte bu yazımızda maluliyet sigortasından hak kazanma koşullarını gündeminize taşımak istedik.
Yurtdışında veya ülkemiz sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenen raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, SSK 4-(a) ve Bağ-Kur 4-(b) kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az yüzde 60′ını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malul sayılmaktadır.

Yurtdışı Emeklilik Borçlanma


Yaz geldi ve gurbetçilerimiz en azından tatil için ülkelerine dönmeye başladılar. Bu arada gelenler yurtdışı borçlanması ile emeklilik iş ve işlemlerini de merak ediyorlar ve tatilde de borçlanma-emeklilik işlemi yaptırıyorlar…
İster işçi olun, ister memur olun isterseniz de esnaf veyahutta ev hanımı farketmez yurtdışında geçen sürelerinizi 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun gereğince borçlanabilirsiniz.
KADINLAR ÇALIŞMASALAR DA BORÇLANABİLİRLER
Erkekler sadece yurtdışında geçen çalışma süreleri ile çalışma sürelerinin aralarındaki birer yıllık boş geçen işsizlik sürelerini borçlanabilirler. Hangi ülke olursa olsun fark etmez, kadınlarımız ise yurtdışında ikamet ederek geçirdikleri süreleri borçlanabilirler ve Türkiye’den borçlanma yoluyla emekli olabilirler. Öte yandan kadınlar isterse çalışma süreleri ile çalışma sürelerinin aralarındaki birer yıllık boş geçen süreleri de borçlanabilirler. Borçlanılacak süreler de yaş konusunda ise 18 yaş kuralı vardır. İster çalışma olsun ister ikamet 18 yaşından sonraki süreler borçlanılır.
TÜRKİYEDE ÇALIŞMASI OLMAYAN BAĞ-KUR’A
Sözde sadece SGK var ama altında eskiden olduğu gibi SSK (4/A), Bağ-Kur (4/B) ve Emekli Sandığı (4/C) ayrımı aynen devam ediyor. Gurbetçilerimizin Türkiye’de hiç sosyal güvenliğe tabi çalışması olmayanların borçlanacağı sürelere 4/B’ye yani Bağ-Kur’a sayılır. Türkiye’de çalışmaları olanlar için ise en son hangisi ise oraya sayılır. Bu sebeple Bağ-Kur’dan kurtulmak isteyenler önce birkaç gün SSK’lı çalışsınlar sonra yurtdışı borçlanması yapsınlar. Öte yandan, SSK çalışmaları mutlaka Türkiye’de bulundukları sürelerde olsun zira pasaport giriş çıkış kayıtlarına göre Türkiye’de olduğu belli olmayanların SSK çalışmaları daha sonra SGK tarafından iptal edilir.
GEÇMİŞTE (1999 ÖNCESİNDE) ÇALIŞMALARI OLANLAR AZ PARAYA ÇOK MAAŞ ALABİLİRLER
SGK yurtdışı borçlanması uygulamasında emekli aylıklarını hesaplarken üç ayrı döneme göre emekli aylığı hesaplamaktadır. Bunlar 31.12.1999 öncesi, 1.1.2000 ile 30.09.2008 arası ve son olarak da 1.10.2008 sonrası dönem. Bunlardan en düşük borçlanma miktarına (10 lira günlük) göre en güzel emekli aylığını 31.12.1999 öncesi dönem verir. Bu sebeple mesela 1970’li yıllarda Türkiye’de SSK’sı olan birisi borçlanma dönemi seçip, 31.12.1999 öncesi yurtdışı ikamet veya çalışma sürelerini seçerse en yüksek emekli aylığını alır. Tarih seçmezse de bu kere SGK ödeme gününden (mesela 2012 temmuz) geriye doğru ödediği gün kadar geriye götürüp borçlanma dönemi bulur.
2008 ÖNCESİ DOLARDAN BORÇLANANLAR ŞANSLI
2008 yılına kadar yurtdışı borçlanmasının günlüğü sabit rakam olan 3,5 dolar idi ve geçmişte bu tür borçlanma yapanlar için ödeme süresi yoktur, diledikleri zaman ödeyebilirler ve şartları tamamlamışlarsa da emekli de olurlar. Sonrasında borçlananlar ise şimdiki rakamlara göre ise en düşük 10 lira en yüksek de 65 lira olmak kaydıyla bu iki rakam arasında diledikleri rakamlardan borçlanabilirler ve ödeme süresi de borcun kendilerine tebliğ gününden itibaren 3 aydır. Üç ay içinde kısmi ödeme de yapabilirsiniz tam ödeme de. İsterseniz de sonra tekrar ödeme için yeni bir borçlanma da yapabilirsiniz.
EMEKLİ AYLIĞINI ÇEKMEDİĞİNİZ SÜRECE PARANIZI GERİ ALABİLİRSİNİZ
Yurtdışı borçlanması yapanlar, bankadan veya PTT’den emekli aylıklarını çekmemek şartıyla diledikleri zaman ödedikleri paralarını da her zaman geri isteyebilirler ve para kendilerine geri ödenir.
EMEKLİLİK İÇİN KESİN DÖNÜŞ ŞART
Yurtdışı borçlanma işlemi ayrı, emeklilik ayrıdır. Borçlanmayı her zaman yapabilirsiniz ama borçlanma ile emekli olabilmek için yurda kesin dönüş şarttır. Kesin dönüş ise eşyalarını kamyona yükle Türkiye’ye gel demek değildir.
  1. Yurtdışında çalışmamak
  2. Yurtdışından işsizlik parası almamak
  3. Yurtdışında ikamete dayalı sosyal yardım almamak,
Yurda kesin dönüş yapmak demektir.
TÜRKİYEDE SGDP İLE ÇALIŞABİLİRLER
Reformun ilk halinde yurtdışı borçlanması yaparak emekli olanların, diğer emekliler gibi hem emekli aylıklarını alıp hem de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri gereğince sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaları yasaktı. Ancak daha sonra yapılan düzenleme ile yurtdışı borçlanması ile emekli olanlarda diğer emekliler gibi SGDP (Sosyal Güvenlik Destek Primi) ödeyerek Türkiye’de çalışabilir hale geldiler.

Mavi Kart Borçlanma


1)        Mavi yada pembe kartlıyım borçlanarak emekli olabilirmiyim?
2)        Emeklilik için sgk kuruma başvurdugumda emekli olamazsınız yazısı alıyorum buna ragmen emekliligim nasıl saglanır?
3)        Emekli olabilmen için türk vatandaşlıgınamı geçmen gerekir?
Türk vatandaşlığından izinli olarak çıkıp başka bir ülke vatandaşlığına geçenlere Türkiye’deki haklarını kullanmaları için “mavi kart” verilir. SGK bunlara yurtdışı borçlanması ile emeklilik hakkı tanımaz. Ancak dava açarsanız borçlanıp emekli olabilirsiniz.
Mavi yada pembe kart sahibi olup emekilik hakkı isteyen kişiler  müracaat yaptıgı zaman emekli olamazsınız cevabı alırsınız. Lakin yapılması gereken ilk işlem dava ile hakkınızı aramak olsun. Çünki davalar sgk yı dize getiriyor. Dava yolu ile emekliliginiz sağlanıyor.
Türk vatandası olmadıgınız için kurum size emeklilik şansı tanımaz. O yüzden biz davaya gidiyoruz ve hakkımızı arıyoruz.
Avusturya vatandaşıyım. “Mavi kart”ım var. 12.03.1951 doğumluyum. Sigorta başlangıcım 1971’in ocak ayı. Yurtdışına gitmeden önce, Türkiye’de Emekli Sandığı’na bağlı memur olarak 7 yıl 5 ay 15 günlük çalışma sürem vardı. Türkiye’ye döndükten sonra 3.5 yıl, yani 1260 gün (sizin tavsiyeniz üzerine) sigortalı olarak çalıştım. Daha önceki Emekli Sandığı’na bağlı çalıştığım süreleri 3600 güne tamamladım ve Antalya Bölge SGK’ya, 29.11.2010 tarihinde emeklilik başvurusunda bulundum. Antalya SGK’nın bana verdiği cevap yazısında emeklilik talebimin reddedildiği belirtilip aynen şöyle denilmektedir:
‘’İlgili tahsis talebinize istinaden dosyanızın tetkikinde; İçişleri Bakanlığı’nın 2004/08 sayılı kararı gereği 27.12.2004 tarihinde Türk vatandaşlığından çıktığınız tespit edildiği için aylık bağlama talebiniz reddedilmiştir. Bilgi edinilmesini rica ederim.’’ “Türkiye’ye döndüğümde mavi kartlı biri olarak (Avusturya vatandaşı olarak) emekli olabilir miyim?” diye size sorduğumda, ‘’…Yabancı ülke vatandaşı olmanız SSK’dan emekli olmanıza engel değildir ve bahsettiğiniz şekilde SSK’lı bir işe girip en az 1080 gün (3 tam yıl) çalıştıktan sonra SSK’ya isteğe bağlı olarak ödemeye başlayabilirsiniz’’ demiştiniz. Ben isteğe bağlı ödeme yerine eski çalıştığım süreyi ihya ettim. Size sormak istediğim konular: a) Yabancı uyruklu (mavi kart sahibi) ve yaş, sigortalılık süresi dolmuş, 3600 günü tamamlamış birisi olarak bugün emekli olabilir miyim? Yasalar bu duruma olanak vermekte midir, vermiyorsa hangi yasa veya genelge uyarıncadır? b) İş mahkemesine başvurmalı mıyım? Vedat Savaş En baştan hemen belirteyim; anlattığınız duruma göre Antalya SGK İl Müdürlüğü hatalı işlem yapmış. SSK ve Bağ-Kur’dan emeklilikte Türk vatandaşlığı şartı yoktur. Sadece Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu gereğince yabancıların emekli olmak hakkı yoktu, şimdi 5510 Sayılı Kanun’la o da değişti. Bu sebeple, Antalya SGK İl Müdürlüğü’nün ret kararını iş mahkemesinde dava ederseniz kazanır, başvuru tarihinden itibaren emekli edilir ve birikmişlerinizi de alırsınız. İsterseniz açacağınız davanız konusunda da size yardımcı olurum. Zira sizin emekliliğinize engel ne yasa var ne de genelge.
YARGITAY’IN VERDİĞİ KARARLAR DA VAR Yargıtay 10’uncu Hukuk Dairesi’nin bu konuda çok sayıda kararı var ama ders gibi olanı 2008/18641 Esas ve 2009/13146 Sayılı 14.07.2009 günlü kararıdır. Kararın 4’üncü sayfasındaki hükümde şöyle deniliyor: “…Davacının, Türk vatandaşlığını haiz olmadığı 26.08.1999 tarihinden sonraki dönemleri borçlanamayacağına ilişkin mahkemenin kabulü yerinde ise de; Türk vatandaşlığından izinle çıkan ve borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşlığını haiz olmayan davacının, Türk vatandaşlığından izinle çıkmadan önce yurtdışında gerçekleşen çalışma sürelerine ilişkin borçlanma hakkının, Türk Vatandaşlık Kanunu ile kazanılmış hak sayılarak korunduğu gözetilerek, anılan süreye ilişkin borçlanma isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.” SGK’nın cevabı tam olarak doğru değil Sosyal Güvenlik Kurumu, mavi kartlıla yurtdışında çalıştıkları süreleri borçlanmak istediklerinde kabul etmiyor. 3201 Sayılı Kanun’u dayanak gösterip “Sadece Türk vatandaşı olarak geçmiş çalışma sürelerini, Türk vatandaşı iken başvurursanız kabul ederim” diyor. Ancak bu cevap yarım yanlıştır. Evet, yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçmiş süreleri borçlandırması yasal ama borçlanma başvurusu yapıldığında Türk vatandaşı olmanız gerekmez, mavi kartlı olmanız yeterlidir.
Mavi Kart Borçlanması için ATLAS EMEKLİLİK OLARAK GURBETCİĞMİZİN HERZAMAN ARKASINDAYIZ. BÜTÜN SORULARINIZIN CEVABI İÇİN ANKARA BÜRO: 0312 433 61 00 FAX: 0312 433 61 01 ADEM KABLAMACI (sosyal güvenlik uzmanı) 0532 158 84 93